Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

05 Aralık '07

 
Kategori
Blog
 

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Aydın Tiryaki''

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Aydın Tiryaki''
 

Merhaba sevgili ''Milliyet Blog'' Dostlarım
Bugün 5 Aralık 2007 Çarşamba.

Sizlerin de bildiği gibi, ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.. Biz bu söyleşileri genel olarak e posta yoluyla gerçekleştirdik ve öyle de gerçekleştirmeye devam edeceğiz.... Ayrıca:Detaylı Bilgi edinmek ve katılmayı arzu edenler için, sayfamızın adresini hatırlatıyoruz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Ben ''Çingen Sabiş'' şu an ekranınızın tam karşısındayım ama ekranın arkasından sizlerle bir söyleşide daha buluşmanın keyfi içindeyim.. Bu söyleşimiz de aynen sizler gibi, çok özel..

Ben size bugün, Milliyet Bloğun tek istatistik profösörüyle söyleşeceğiz dediğim an, o kadar eminim ki sizler hep bir ağızdan '' Aydın Tiryaki'' dediniz bile.. :)

Emin olduğum bir şey daha var Aydın Tiryaki'yi, böylesine yakından hiç tanımadınız..
Yalan mı?
Doğru!

Biz meleklerle düşündük taşındık ve Sayın Tiryaki'yi bu yağmurlu İstanbul gününde tanımayı çok istedik ve bunu gerçekleştirirken de elbette sizlerle paylaşacağımızı da biliyorduk..

Bu arada sabah kahvelerinizi henüz söylemediyseniz Aydın beyefendiyle ben çingeneyide unutmayınız lütfen.. Aydın Bey nasıl arzu ederler di bilemiyorum ama benimkisi en orta olsun.Teşekkür ederim.. :)

Sevgili Aydın Bey, önce bu söyleşiyi kabul ettiğiniz için, bizler daha söyleşinin heyecanına kaptırmamışken kendimizi size melekler ve ben çok teşekkür ederiz..

Aydın Tiryaki'yi bize kısaca tanıtır mısınız?

Ben Aydın Tiryaki, 1959’da İnebolu, Yeşilöz Köyünde doğdum. Şu anda Ankara’da yaşıyorum ve sık sık İnebolu’ya gidiyorum. Çocukluk yıllarımı hep özledim ve önemsedim, Milliyet Blog’daki yazılarımda sık sık o günlerden sözettim (1).

1 - Nasıl bir çocuktunuz?

Doğrusunu söylemek gerekirse sanki büyükmüş gibi davranan bir çocuktum. Şimdi o zamanları düşündüğümde öyleymiş gibi geliyor. Köyde doğdum. Köyde yaşarken köylü çocuklar gibi olamadım. 7 yaşımda 2-3 km uzaktaki İnebolu’ya göçtük. Küçük bir kasabaya geldiğimde oralı da olamadım. Üniversite için Ankara’ya geldiğimde şehirli de olamadım.

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?

İnebolu’ya geldikten sonraki ilk yıllarda iki katlı ahşap evimizin penceresinden dışarı bakarken benden 4 yaş küçük kardeşim Altan, ki o zaman 4-5 yaşlarındaydı, arkadaşlarıyla tartışıyordu. Büyük bir buluş yapmışlar, yaşıtı olan diğer arkadaşları gibi o da büyük buluşun sahibi olduğunu iddia ediyordu. Buluşları bahçeye temizlenmiş soba borularından çıkan kurumla yaptıkları ayakkabı boyasıydı. Bir güzel ayakkabıları bu boyayla boyuyoruz diye mahvetmişlerdi. Az sonra arkadaşlarının birisinin annesi gelip “kim yaptı bunu” diye öfkeyle bağırınca biraz önce paylaşamadıkları büyük buluşu herbiri inkar ediyordu. Onlar bu anılarını anımsamayacak kadar küçüklerdi ama ben 8-9 yaşında gördüklerini henüz yazmayan ancak unutmayan bir çocuktum.

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mıdır?

İlkokulun ilk sınıfını köyde birleşik sınıfta okumuştum. Çoğunlukla 1., 2. ve 3. sınıflar birlikteydi. Kimi zaman 4. ve 5. sınıflar da katıldığında 5 sınıf birlikte ders yapardık. Bize ödev verildiğinde diğer sınıflardan birinin müzik dersi olunca, onlara öğretilen şarkıları da öğrenirdim, bize öğretilenler dışında. Müzik konusunda her zaman büyük bir yeteneksizlik örneği olduğum için, şarkı söylemeyi pek beceremezdim. Ancak ortaokul yıllarımda, galiba 2. sınıftayken, ilk karnede müzik notu zayıf olmayan yalnızca bendim, ya da zayıf olmayan birkaç kişiden biri. Konu notalar olunca, o da biraz matematik olunca, müzikteki başarım (!) öne çıkmıştı. Bu başarı şarkı söyleme konusunda işe yaramadı. Bildiğim çocuk şarkıları var ama o zamanlardan mı emin değilim.

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?

Köyde arkadaşlarım vardı, sabah beraber toplanıp yokuşlardan çıkıp okula giderdik. Muttalip vardı, bizden büyüktü, ona güvenirdik. Seher vardı büyük amcamın kızı. Aysel, kızkardeşim, benden bir yaş küçüktü ama o zamanlar çok küçük olduğunu düşünürdüm. Mehmet vardı, büyük halamın torunu. İnebolu’ya geldiğimiz yıllarda bizim alt katta oturan Sait, Sacit, Mücella, Fatma vardı. Akrabalarım, okuldaki arkadaşlarım, komşularım... Şu anda düşündüğümde o kadar çok ad geliyor ki aklıma. Yıllar sonra, onların bazıları bir anda karşıma çıkıveriyor: Bir e-postada, bir facebook sayfasında...

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?

Saklambaç oynardık. Evin çevresinde saatler boyunca saklambaç oynayacak bahçelerimiz vardı. Bir süre sonra yeni evin inşaatı başlayınca saklanacak yerlerimiz çoğalmıştı. Zaman zaman inşaat tahtalarından ayaklarımıza çiviler batsa da oralarda saklanmayı severdik.

6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz ve sizi komşunuzu sevmeye iten neydi?

Meziyet Teyzemiz vardı, İnebolu’da hemen yanımızdaki evde. Hep yaşlıydı. Biz onu severdik o da bizi pek severdi. Yıllar sonra Ankara’da evimize gelmişti, hem de o zaman çok yaşlıydı ve ailesi çok telaşlanmıştı.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?

Çocukluk hayallerimin ne olduğunu yıllar sonra anımsamak çok zor. Henüz yüzmeyi bilmediğim zamanlarda yüzmeyi öğrenmek büyük hayalimdi. Çocukken bisikletim yoktu ama bisikletim olması gibi bir hayalim yoktu. Büyüdükten sonra bir türlü bisikletin üzerinde durmayı başaramayınca, keşke çocukken böyle bir hayalim olsaydı demiştim kendi kendime.

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?

Birgün görmemekten korkardım. Okuduğum kitaplardan birinde gördüğüm Braille alfabesini görürken öğrenmek isterdim, birgün belki gerekli olur diye. Büyüdükten sonra bu düşüncem, yani çocukluk korkum aklıma geldikçe çok gülerdim kendi kendime.

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?

Çocukken çok kitap okudum. Jules Verne kitaplarını o kitaptakilerin etkisinde kalacağım yaşlardan daha erken okumuştum. Daha sonra yeniden okuduğumda bir gizemi kalmamıştı. İlkokul beşinci sınıfa giderken yeni yazarların kitaplarıyla tanışmıştım, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Fakir Baykurt. Onların etkisinde kaldım, dünyaya bakışım şekillendi.

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor musunuz?

Çocukluk yıllarımda duyduğum çok hoş bir fıkra vardı:
Öğretmen ödev vermiş çocuklara. Bu hafta sonu bir iyilik yapacaksınız ve Pazartesi ilk derste anlatacaksınız, diye. Sabah çocuklarda ikisi derse geç gelmişler, perişan bir halde içeri girmişler. Öğretmen nasıl bu hale geldiklerini sormuş. Çocuklardan biri anlatmış: “Hani bize ödev vermiştiniz, iyilik yapın, bunu da derste anlatın diye. Biz de bu sabah yaşlı bir çiftin yolun karşısına geçmelerine yardım ettik.” Öğretmen “Peki bu haliniz ne” diye sorduğunda çocuk “Onlar geçmek istemedi ama biz ısrar ettik” demiş. Çok severdim bunu anlatmayı, hala da severim.

İlkokul 4. ve 5. sınıflarda küme çalışması olurdu. O çalışmalar sırasında sürekli ödevler yapar, raporlar hazırlardık. Bunları bir türlü yetiştiremeyen birkaç arkadaş olurdu, onlara severek destek olurdum.

Karnelerimizi aldığımız günlerde Kızılay pulu alıp, onu karnemize yapıştırdığımızda bu yaptığımızın başkalarına yardım olduğunu bilirdim. Radyoda deprem haberlerinde Kızılay’ın depremzedelere yardımlarını dinledikçe, o katkıdan dolayı mutlu olurdum.

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihati saymanızı istesek bunlar neler olabilir?

1- Köyde çok sevdiğim bir eşeğimiz vardı, hiç kuyruğundan ayrılmazdım. Halam “Bırak şu eşeğin kuyruğunu” derdi, ama ben dinlemezdim. Birgün öyle bir tekme atmıştı ki, parçalanan kulağımı hastanede dikmişlerdi. O zaman 5 yaşlarındaydım. İyileştikten sonra yine severdim eşeğimizi.

2- Çocukken denize giderken babaannem tembihlerdi, aman oğlum denizde açılmayın, diye. Bunu 10 yaşımdayken de yapardı, 40 yaşımdayken de. Şimdi de annem aynı uyarıyı yapar.

3- 70’li yıllarda üniversitede okurken, biz gençliğin heyecanıyla rahattık ancak büyükler bizim kadar rahat değillerdi. Radyoda-televizyonda haberleri duydukça endişelenirlerdi. Bazen açık, bazen kapalı dikkatli olmamızı isterlerdi.

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz? Neden?

Erken yatmayı sevmedim, çocukluk yıllarımda da büyükken de. Erken yatmamı istediklerinde çok kızardım.

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?

Çocukken kendime ait bir oyuncak anımsamıyorum. Köyde yaz aylarında düvene binmek en sevdiğim oyun olduğu için o düveni kendi oyuncağım gibi görürdüm.

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?

Önce yüzmek, sonra yürümek, en sonra uçmak. Yüzmeyi severdim, Karadeniz’de yorulana kadar açılmak, sonra geri dönüp kendimi çakıllar üzerine bırakmak ne güzeldi. Böyle bir günde bir tehlike atlatınca bu alışkanlık geride kalmış bir hayal oldu.

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?

O spreyli deodorantlardan hiç kullanmadım. Gereksiz enerji harcamadım. Kışın oda 18 dereceyken bunu 23 derece yapmak için uğraştıkları halde, yazın sıcaklık 23 dereceyken bunu 15 derece yapmaya çalışanları hep uyardım.

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?

Aile dediğimde benim aklıma gelen annem, babam, kardeşlerim, onları eşleri, yeğenlerim, amcalarım ve eşleri, halam ve eşi , kuzenlerim ve onların eşleri, dayılarım ve eşleri, teyzem ve eşi... Onların hepsi benim ailem... Onlara elimden geldiğinde yakın olmak için hep çaba gösteririm.

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?

En son şeker bayramında birlikteydik. Annemin kendi elleriyle açtığı, babamın da tepsiye dizdiği baklavası. Bahçedeki üzümlerden toplanan yapraklarla yapılan sarma. Babam derin dondurucuda balık saklar. Her mevsim palamut veya hamsi vardır.

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde kalan bir şey var mıdır?

Üniversitede mimarlık okumayı isterdim. Kimya Mühendisliği okudum. Aslında hazırlık sınıfındayken sınava girip bölüm değiştirme şansım da olmuştu. Ancak olabilecek pişmanlık olasılıkları nedeniyle vazgeçmiştim.
Keman çalmayı isterdim.
Yazar olmayı isterdim.
Fotoğrafçı olmayı isterdim.
Sinemada senarist, yönetmen, kameraman olmak isterdim. Oyuncu olmayı istemezdim.

19 - Hangi mevsimi seversiniz?

Sonbaharı ve ilkbaharı ayrıca yazı ve kışı... Hani tam o mevsimlerin arasındaki birer gün vardır. Yazla sonbaharı ayıran 23 Eylül, kışla ilkbaharı ayıran 21 Mart... O günleri severim, o günlerde biten ve başlayan mevsimleri severim.

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak istersiniz?

Bugün yaşananları belgeleyerek gelecek kuşaklara aktarmak isterim. Bunu yapmaya çalışıyorum. Yazarak, fotoğraf çekerek ve bunları düzgünce arşivleyerek bugünden yarınlara birşeyler taşımak istiyorum.

Gönül notum: Bu söyleşi için size çok teşekkür ederim..

Ben teşekkür ederim Sabiha Hanım, çocukluk yıllarıma gitmek için bir neden yarattınız. Bu anlatıklarımın çoğunun daha önce yazdıklarımda olduğunu biliyorum. Onları bulup, linklerini bu anlattıklarıma eklemek isterdim ama onu yapmaya kalkarsam zamanında yetiştiremeyeceğim için yapamadım. Belki ileride bütün bunlardan bir yazı hazırlarım.

(1) Aydın Tiryaki: http://blog.milliyet.com.tr/aydintiryaki/

İnşallah efendim.. Siz yazınızın hazırlığındayken bizlerde sizinle ikinci söyleşimizin hazırlıklarına koyulalım o zaman.. Nasıl randevu koparmak ama? :)

Sevgili Aydın Tiryaki zaten ''KOCAMAN bir çocukmuş'' o yüzden şimdi, ''KOSKOCAMAN bir çocuk'' olmuş :)))

Gönül notum:Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' dostlar ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz... Sorular bunun için, hep aynı çünkü, yanıtları çok farklı efendim..

''Melekler yüreğinizden öpsün Sevgili Aydın Tiryaki''

Söyleşiyi gerçekleştirenler: Çingen Sabiş ve söyleşi melekleri :)

Söyleşiye katılan Dostlarımızın isimleri:
(Sıralamayı lütfen hiç bir şekilde değerlendirmeyiniz çünkü, rasgele usulüdür. Bilginize!) :)

Alev Meisel (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81365
Celal Çelik (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=90208
Aydın Sevinç(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=82411
İlyas Bayram (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84955
Zeynep Gülay Kibaroğlu (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=101023
Ufaklık (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=90406
Kwan Yin (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=86021
Aydın Tiryaki (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=79270
Sema Çürük (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92141
Muzaffer Cellek (şükür söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=98929
Vakayinüvis ''Gülname Kurtgöz''(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=78875
Ali Gülcü (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=87829
Ohannis(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=7960717
Özgün Kaplama (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81520
September1özlem (Özlem Gürlük) (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93157
Mehtap Erel(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80828
Talip Bölükbaşı (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92950
Metin Özkaya (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84083
Okan Tınmaz(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80033
Coşkun Karabulut (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=85479
Murat Ertaş (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=102648
Ahmet Balcı (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88021
Pirmete(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80439
Faruk Sürener (Tarik) (söyleştuk) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=82830
Ahmet Yılmaz (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93521
Alaattin Bender (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88520
Yakamoz35 (Murat Gülcek) (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=100328
Arif Öğütçü (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88956
Shalimar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=99406
Savaş Şakar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=91485
Ahmet Üstündağ (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93877
Alyoşa Hülya Gülcek (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=109649
Emoş (şükür söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=132072
Akar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=133578
Dilek Ç. (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=144134

Galeri Fotoğrafları:Tabi ki ''Aydın Tiryaki'' :)

***GÖNÜL PAYLAŞIMLARIMIZ***

http://www.bababeniokulagonder.org/index2.html

ANADOLU'DA BİR KIZIMIZ VAR, ÖĞRETMEN OLACAK!
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45243

MEHMETÇİK VAKFI
http://www.mehmetcik.org.tr/

TERÖR! ŞEHİTLERİMİZİN ACISINI ALACAĞIZ SENDEN
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68533

TERÖR GÜVENLİK
http://www.terorizm.info/

Gönül notum 1:Lütfen cep telefonlarınızdan 6 YTL karşılığında YANGIN yazıp 3919'a gönderin.
Bunu yaparak, ''YANGIN UÇAĞI'' ALIMINA KATKI SAĞLAMIŞ OLACAKSINIZ..
Derhal YANGIN yazın ve 3919'a gönderin..

Gönül notum 2:Kurban derilerini, fitre, zekat vs. gönül yardımlarınızı Allah rızası için, THK'na makbuz karşılığında teslim ediniz.''Gerekirse kendiniz gidiniz.'' Kapınıza, elinize, ayağınıza kadar gelecek diye, görevlileri beklemeyiniz. Size en yakın THK'na gidiniz ve kendi eliniz ayağınızla bu yardımları yapınız ve makbuzunuzu da alarak bu sevabı gerçekleştiriniz..

TÜRK HAVA KURUMU http://www.thk.org.tr/ozelsayfa.htm

''İSTİKBAL GÖKLERDEDİR'' TALİP BÖLÜKBAŞI
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=592339

3 Aralık Dünya Özürlüler Günü! Azıcık kımıldamaya ne dersiniz benden olan canlılar?
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=78245

*** TURCELL Faturalı hattınızdan 5904'e göndereceğiniz her ''BOŞ MESAJ'' ile TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYAMIZA 5 YTL BAĞIŞTA BULUNABİLİRSİNİZ.. Bir nefeste sizden..

BEDENSEL ENGELLİLERLE DAYANIŞMA DERNEĞİ
http://www.bedd.org.tr/www/

SORUMLULUKLARIMIZ ''Ohannis''
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76077

KİTVAK ''KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON VAKFI'' BU ÇOCUKLARIMIZLA İLGİLİ LÜTFEN BİLGİ SAHİBİ OLALIM. http://www.kitvak.org/

TEMA
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=69132

BAYTEMA
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=1058587

Bunlar benim gönül paylaşımlarımdı bende sizin ''gönüllü çingeneniz''

''MELEKLER YÜREĞİNİZDEN ÖPSÜN''

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..