Daha ilkokulu bile bitirmemiştim ama babam bana; "doktor" diye seslenmeye başlamıştı. Yirmi üç yıllık doktorum, hiç kimse bana onun gibi "doktor" demedi. Onu derin mavilere yolladığımız o yirmi beş oc..
"SEVİYORUM SENİ Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi Ağır posta paketini neyin nesi belirsiz te..
Bir gece herkes uykuya yatttıktan sonra tıklatır kapısını ayın on dördü gibi güzel kızın ve “Sana bir soru soracağım, bilemezsen bir öpücük isterim.” der yakışıklı balıkçı. Kız gülüverir “Ondan kolay ..
Nasıl da güzel bir hava... Şehrim gibi güzel ve aydınlık ve lodosuyla baştan çıkarıcı. Onunla olmak istedim, bıraktım işi gücü, atladım otobüse, az sonra paylaştığımız evin yakınındaki otobüs durağınd..
Üşüdüm… Soğuktu hava üşüdüm. Hem de ne soğuk. Yok o kadar da değil ama nisan ayında, neredeyse yarım kollu penyeleri giymişken, sokağa çıkar çıkmaz hırkama sarınıp, “Paltomu giyseydim keşke..
Sabaha karşı, hafta içinde erken kalkmanın verdiği alışkanlıkla uyandım. Susamışım. Kalktım bir bardak su içtim. Dayanamadım yeni bir blogcu olarak sayfama baktım. Yeniden yattım çünkü saat sabahın al..
Nesini sevmedim ki! Daha görmeden sevmiştim İzmir’i; aklımla… Görünce; yüreğimle de sevdim, bir de aklımı sevdim, İzmir’i sevdiğim için. Denizini sevdim önce; martıları, balıkları, yolcu taş..
İnanmayacaksınız ama bugün, akşam üzeri onunla baş başaydım. Emin olun bana da sürpriz oldu, hiç beklemiyordum. Onun için de hemen sizlerle; İzmir severlerle paylaşmak için yazmaya koyuldum. Yoksa bug..
Başlığı okuyunca birçoğunuzun aklına fay çatlakları yani deprem nedeniyle binalarda oluşan çatlaklar gelmiş olmalı. Haklısınız da. Ama benim çatlak diye nitelediğim kafamızda olanlar. Herkesin ka..
Bu hafta sonu gitmem gereken yerler vardı ve hiç canım istemiyordu. "Cuma günü telefonlaşırız" demiştik, bir aksilik olursa diye. Önce cumartesi gidecek olduğum, babası hasta olan arkadaşımı ara..