Yazık oluyor Türkiye' ye
Sevgili Lisa, Amerika'da olup da ülkenle ilgini kesmediğin için özellikle kocaman bir teşekkür yolluyorum. ''Perihan'a'' adlı bloguma yolladığın yorumla seni farkettim. Burada yazdıklarına ben de yüzde yüz katılıyorum. Bazıları anlamamakta direniyor ne yazık ki...Korku ve kaygımız büyük...karşı durmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Benim de bir ayağım Rusya'da, hayatımızı oradan kazanıyoruz. Ama kendi sevgili ülkemizi seviyor ve burada yaşamak istiyoruz. Niçin karanlıklara terkedelim! Sevgiler buradan...
06 Mayıs 2007 14:02Çöl, acı ve kırmızı
O çocuk yaştaki kızın en sonunda kafasına koca bir taş atarak öldürdüler. Bu da bir töre cinayetiydi. Yüzlerce erkekkk küçük bir kız çocuğunu hunharca öldürdüler....bir yandan da filmini çektiler...
03 Mayıs 2007 23:10Kedi mi yoksa köpek mi?
Yazınızı boğazımda düğümle okudum. Bu konularda tatlı anılar yanısıra o kadar acı dolu anılarım da var ki...Korkarak okudum, artık tahammül edemiyor ve unutamıyorum da üstelik. Ama neyse hikayeniz iyiye gitti. Şuna çok inanıyorum: o yaratığa verdiğiniz şans, geri size de dönüyor, her ne kadar siz bu davranışı şans getirsin diye yapmamış olsanız da... Teşekkürler... Mehlika Şeyda
03 Mayıs 2007 23:07Blogda bir kız kaçırma hikayesi..
Sevgili Neşe, nerelerde olduğunu merak etmeye başlamıştım, ki blogunu farkettim. Bu aralar seyahat halinde olduğum için bilgisayar başında fazla kalamıyorum. Godiva'lı allegorin çok hoş olmuş. Görüşmek üzere sevgilerimle...
03 Mayıs 2007 17:03Töre cinayetleri
Sevgili Erdoğan, şurada görüntüsünü verdiğiniz olay, günlerdir aklımdan çıkmıyor, tv de izledim. Öyle korkunçtu ki! Yüzlerce erkek! o yerde yatan küçük kızı taşlayıp en sonunda koca bir kayayla kafasını ezdiler. Bir yandan da telefonla filme çekmişler. Bir şeyler yazmaya elim de gidemedi. Ne söylesem istediğim ağırlıkta olamayacağı için... Siz de olayın genel çerçevesini vermiş, kendisini pek anlatmamışsınız, belki siz de benim gibi hissettiniz.Feciiiydi, anlatılamaz bir şeydi. Yine de burada yer verdiğiniz için sağolun. Mehlika Şeyda
03 Mayıs 2007 14:37Bodrum kalesi
Sevgili Mavi ruh, her yıl kabeyi tavaf eder gibi muhakkak Kale'ye bir kere giderim. Genelde yurt dışından gelmiş arkadaşları da götürürüm. Bütün övgüleri hakeder, şahane bir yerdir, haklısınız, iyi ki yazıp hatırlattınız...
25 Nisan 2007 19:57Şimdi mor leylaklar zamanı...
Sevgili Neşe, benim çocukluğum da Malatya'da geçti ve en çok hatırlatanlardan biri, hala leylak kokusudur. Oradaki leylakları sonra gittiğim şehirlerde görememiştim. Hatırlattın yüreğine sağlık. Nice leylaklı, filbahrili günler seninle olsun.
24 Nisan 2007 20:18Bir Paskalya daha geçti
Peki, ''Paskalya'' kelimesi nereden geliyor? Türkçe değil sanırım. Kökenini biliyormusunuz? Bize de söylermisiniz?
11 Nisan 2007 18:39Solsuz demokrasi mi, bağımsız sol ortak adaylara destek mi ?
Sevgili blog arkadaşım, birkaç hafta önce Bağımsız kadın adaya oy vereceğimi ilanen bir blog yazmıştım. Meral Tamer'in bir yazısı üzerineydi. Ben ayrıca bir kadın hakları savunucusu da olduğum için adayım kadın olacak. Ama sizin de buradaki izahatınız gibi bağımsız bir adaya oy vermek artık daha doğru gelmeye başladı. Birbirimizi çoğaltmak adına size bu yorumu yolluyorum. Teşekkürler...
09 Nisan 2007 15:58Eyvah, seçimler geliyor, ne yapacağız?
Bu kadar canınızı sıkmayıp, bölgenizden aday olacak, gönlünüze uygun bağımsız adaya oy verin. Bugünkü(5 Nisan 2007) Meral Tamer yazısını okumanızı tavsiye ederim. Midenize acil şifalar, sevgiler... M.Şeyda
05 Nisan 2007 10:55